COVİD-19 (Korona Virüs )SONRASI İŞYERLERİNDE DOĞRU KARARLAR ALMAK
İçinde bulunduğumuz durum öylesine karışık ki; Covid-19 ile başa çıkmak için bir yol haritamız yok. Ancak hangi kararları alacağımızı bilmesek bile, onları en iyi nasıl vereceğimize dair bir kanıtımız var.
Siz bu makaleyi okurken;
- Tüm dünyadaki insanlar Covid-19 korona virüs ile savaşta ölüm kalım kararları alıyorlar.
- Hastalar hastanelere taşırken, doktorlar ve hemşireler kimlere ve nasıl tedavi edeceklerine karar veriyorlar;
- Yetkililer, sağlık sistemleri ile ilgili taleple başa çıkabilmek için kaynakları nereye hedefleyeceklerine karar veriyorlar;
- Bilim adamları hükümetlere nasıl tavsiyelerde bulunacaklarına ve hangi araştırma yollarını takip edeceklerine karar veriyorlar;
- Ve politikacılar halka hangi kısıtlamaların uygulanacağına ve ekonomik serpinti ile nasıl başa çıkılacağına karar veriyorlar.
VİRÜS yeni ve hızlı hareket ediyor.
Buna karşın, Kararların ciddiyeti, yüksek belirsizlik ve yeterli zaman koşullarında verilmektedir. Henüz işyerlerimizde Covid-19 ile başa çıkmak için oluşturulmuş bir REHBER KİTABIMIZ YOK. Çünkü bu ölçekte bir PANDEMİ ile yakın yüz yıl içerisinde başa çıkmak için denenmiş ve test edilmiş kurallarımız bulunmamaktadır. WHO Dünya Sağlık Örgütü harıl, harıl bunun için veri derlemeye çalışıyor.
Hiçbir ülke yönetimi, Kurum ve Kuruluş hangi kararların alınacağına dair ortak güvenli bir tavsiyede bulunamıyorsa da bu kararların nasıl alınacağına dair yerleşik kanıya sahip.
DETAM GRUP Danışmanlık Kurumu olarak bu konuda daha fazla bilgi edinmek ve siz değerli okurlarımıza aktarabilmek için, öngörülemeyen ve çoğu zaman tehlikeli ortamlarda karar vericilerle ( Sağlık Bilim Kurulu üyeleri) ve onlarla çalışmış, işbirliği yapmış psikologlarla konuşarak, WHO Dünya Sağlık Örgütümü Yayınlarını izleyerek, COVİD-19 ile ilgili araştırma ve çalışmalarımızı www.detam.com.tr Adresinde yayımlayarak Toplumumuz ile paylaşmaya çalışmaktayız.
Yaklaşık 35 Yıldan bu yana Çalışma Hayatının içerisinde edinmiş olduğumuz deneyim ve tecrübe ışığında çeşitli kesimlerle yapmış olduğumuz görüşme sonucunda, elde etmiş olduğumuz en önemli Tespitlerden birisi;
İnsanların COVİD-19 ( Koruna Virüsü) Karşısında “UMUTSUZLUK Yaşamaları, Yaşanmakta olan karmaşa içerisinde biraz kaybolmuş ve NEDEN BAŞLAYACAKLARINI BİLMEMEKTE oldukları “ dır.
Yine bu dönemde; Karar vericiler olarak değerlendirdiğimiz (İşverenler, Yöneticiler ve Danışmanlar) kişiler üzerinde yapmış olduğumuz araştırmada; YENİ NORMAL DÖNEM olarak adlandırılan bu dönemde,
Karar vericilerin;” Kendilerinden imkânsız olanın istenildiği hissi ile Tahriş olma ve Öfkelenme içerisine girmiş olduğunu gözlemlememiz olmuştur. ” Bizce bu duyguların normal olduğunu bilmek önemlidir
Onlara bu durumu, daha az stresli hale getirebilecekleri şu önerileri sunabiliriz.
Duraklat, sonra düşün, Uygula
Bir karar vericinin karşılaşabileceği en büyük zorluk, kararların ne zaman alınacağı olabilir. Çünkü genelde; “Stresli durumlarda insanlar sık sık olmasa bile kendilerini zaman baskısı altındaymış gibi davranabiliyorlar” Bu hususta Manchester Üniversitesi’nden Profesör Emma Barrett,in bir araştırması bizlere şunu göstermektedir.
BARRETT, Her türlü aşırı ortamla başa çıkmada deneyimli insanlarla yapmış olduğu görüşmede ki. Bunların içerisinde askeri bir operasyon yanlış gittiğinde veya yüksek irtifalarda bir çığ olduğunda nasıl karar verdiklerini sorulan Askerler ve Dağcılar vardır. Neredeyse hemen hemen hepsi ” sık sık düşündüklerinden daha fazla zamanlarının olduğunu söylemişlerdir”,
Bunun tanımlanması; “sadece birkaç dakikanızı yansıtmak için zamanı geri almak “Böylece “ vereceğiniz kararda duygularınız değil Mantığınız etkili olacaktır” diyor Araştırmacı.
Yine BARRETT bu araştırmasında; 1989 Yılında, İngiltere’de bir oto yol üzerine düşen otoyol üzerine düşen Uçak kazasını hatırlıyor ve diyor ki;
“ Uçak düşmeden önce, İki motordan birinin arızalı olduğunu anlayan pilot, Motoru kapatmak için Hızlı hareket ederek yanlış yapmıştır. Çünkü Pilot telaş ile arızalı olan motoru kapatmak yerine, yanlışlıkla çalışan tek motoru kapatmıştır.”
Eğer Pilot, “ Hangi motorun arızalı olduğunu tespit etmek için biraz zaman ayırmış olsaydı, çalışan motoru görecek ve kapatmayacaktı.” Pilot tehlike ipuçlarına yanıt olarak hızlı bir karar alarak Yanlış yapmıştır.
İnsanlar son derece stresli durumlarda karşılaştıklarında, dikkatlerini, önlerindeki KARAR üzerine o kadar sıkı bir şekilde odaklanma eğilimi içerisine giriyorlar ki, “ BİLİNÇSEL TÜNELME “ (Bilinç Çarpıtması) adı verilen bir FENOMEN olan hayati yeni bilgileri gözden kaçırıyorlar.
Bir başka örnek; 2009 yılında Atlantik Okyanusu’na düşen Air France 447 Uçak Kazasıdır. Bu kazanın oluşumunda da Pilotun vermiş olduğu ani bir karar rol oynamıştır. “ Pilot uçağın girmiş olduğu hava burgacı sırasında, uçağın kanatlarını düzeltmeye o kadar sabitlenmiştir ki, uçağın tehlikeli derecede dik bir yükselişe geçtiğini fark edememiş, Pilot bu aceleciliği ile Alarm sistemi olan ‘STALL‘ un çalma sesini duymayarak, uçağın dalışa geçmesine sebep olmuştur.
‘En kötü karar’
Diğer taraftan; Karar verici çok fazla RUMİNASYON ( bireyin geçmişe takılarak, problemini çözmek adına harekete geçmeksizin, içinde bulunduğu duygu durumunu, olası sebep ve sonuçlarını tekrar tekrar düşünmesi olarak tanımlanmaktadır) yaptığında ve harekete geçemediğinde de tam tersi bir sorun ortaya çıkmaktır.
Uzmanlar, tüm seçenekler kötü göründüğünde insanların nasıl psikolojik bir engel oluşturduğunu tanımlamak için ‘karar ataleti’ terimini kullanmaktadırlar.
“İşler yanlış gittiğinde kilit sorun genellikle birinin yanlış karar vermesi değil, BİR KARAR ALMAMASIDIR”
“İyi karar vericiler, daha fazla gecikmenin ne zaman aldıkları herhangi bir karardan daha pahalıya mal olacağını karar verir”
Ekibinizi koruyun
COVİD-19 ile mücadele veren İş Sağlığı ve Güvenliği Firmaları (OSGB) Üst düzey karar vericileri, Firma Yetkilileri, bünyelerinde istihdam ettikleri İSG Profesyoneli ( İşyeri Hekimi, İSG Uzmanı ve Diğer Sağlık Personeli) ekiplerine örnek oluşturmalıdır.
Uzmanlar,” tıpkı virüsler gibi olumsuz duyguların da bulaşıcı olduğunu belirtmektedir” “Bir lider olarak kendinizi ne kadar endişeli hissediyor olsanız bile, endişeli olmayan bir kişinin yapacağı rolü modellemeli, endişelerini ekibine sezdirmemelidir.”
Evet, Liderler üstlenmiş oldukları sorumluluk nedeniyle, kendilerini sürekli baskı altında hissedebilirler. Ancak, ne olursa olsun, kendilerini nasıl hissediyor olurlarsa olsunlar, liderler ekip üyelerinin duygusal durumlarına özel dikkat göstermelidir.
Çalışanlar üzerinde gösterilecek Baskı, kişisel ilişkileri gerginliğe sokabilir ve ayrıca insanların yüzleşmekten tamamen kaçınmasına neden olabilir. COVİD-19 (Korona virüsü) gibi Kriz durumlarında, birlikte hareket etmenin zorunluluğu bazen grubun diğer seçenekler tam olarak araştırılmadan kararlar üzerinde fikir birliğine varılmasına yol açabilir. Liderler ekip üyelerini yanlış vermiş oldukları kararlarda, yanıldıklarını söylemeye ve gerektiğinde kötü haberler vermeye teşvik etmelidir.
COVİD-19 Gibi yüksek Riskli durumlarda iletişimin kurulması, bazen “kısa, keskin ve net” olduğu gibi, bazen de aşırıcılık noktasında olabiliyor. Örneğin; COVİD-19 ( Korona Virüsü) Vakalarında Genç doktorlar gibi daha az deneyimli personel bu vakaya, oldukça temkinli yaklaşabilir. Bu durumda, zor kıdemli personelin bu gençleri hazırlaması gerekmektedir.
‘Hedefe odaklanın’
COVİD-19 ( Korona Virüsü) ile mücadelede, Planlar, tatbikatlar ve kılavuz ilkeler önem arz etmekle beraber, bunların uygulanabilirliği de çok önemlidir. Uzmanlar, Karar vericilerin “karara değil, hedefe odaklanmalarını” tavsiye etmektedirler.
Uzmanlar, ortaya çıkan olaylarla ilgili üstlerden daha iyi bilgiye sahip olan sahadaki personelin doğaçlama yapma, yeri geldiğinde, hayat kurtaracak bir olgu karşısında inisiyatif kullanma yetkisine sahip olması gerektiğini belirtmektedirler.
Dr. İbrahim OĞUR
İş Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı