KORONA VİRÜS ( COVİD-19 ) İLE MÜCADELEDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ PROFESYONELLERİ ACİLEN TÜM İŞLETME VE İŞYERLERİNDE DEVREYE SOKULMALIDIR
KORONA VİRÜS ( COVİD-19 ) İLE MÜCADELEDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ PROFESYONELLERİ ACİLEN TÜM İŞLETME VE İŞYERLERİNDE DEVREYE SOKULMALIDIR
Korona Virüs (COVID-19) salgınının neredeyse 10. Ayındayız. Bu süreç içerisinde Enfeksiyonlar ve ölümler dünyanın birçok yerinde hızlandığı gibi ülkemizde de hızlanmıştır. Şu anda dünyamızda 33,7 milyondan fazla doğrulanmış vaka ve bir milyondan fazla ölüm meydana gelmiştir.
1 Arlık 2020 Tarihi itibariyle ülkemizdeki Korona virüs gerçeği ise; 507.000’ e yakın hasta ve 13 936 ölümdür.
Bugün artık kesin olarak altını çizmeliyiz ki, COVID-19 illetinden kurtulmak, insandan insana bulaşmasını önlemek için “ KAMU + İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLĞİ FİRMALARI” işbirliğine ihtiyaç bulunmaktadır.
Bunun için birinci öncelik; günlük yaşamın bir parçası olarak belirlenmiş olan MASKE takma, fiziksel MESAFE, UZAKTAN çalışma ve EL HİJYENİ gibi enfeksiyonu önlemek için getirilmiş olan yeni davranışlarımızı, günlük alışkanlıklarımızın bir parçası haline getirmektir. Başka bir değişle SAĞLIK KÜLTÜRÜ oluşturmaktır.
Virüsün uzun süre bizimle olacağının kabullenerek, bunu toplum sağlığının korunması yönünde fırsata çevirebilmeliyiz. Bunun yolu da zincirin halkaları gibi iç içe girmiş toplum katmanları içerisinde insanımızın SAGLIK ve GÜVENLİĞİNİ koruma altına alacak çalışmaları PROAKTİF YAKLAŞIM ilkesi ile ele almaktır.
Bu çerçevede bugün canla başla çalışan, büyük fedakârlıklarla her şeylerini ortay koyan sağlık çalışanlarımızın yanında, Sayın Aile ve Çalışma Bakanımızın söylemi ile 165.000 ‘ i bulan İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÇALIŞANLARIMIZI devreye sokmanın zamanıdır.
35 Yılını İş Sağlığı ve Güvenliğinin DENETİM, EĞİTİM ve DANIŞMANLIK alanında geçiren bir kişi olarak şunu çok açıklıkla ifade edebilirim ki, KORONA VİRÜS (COVİD-19) un, yayılma vakasının önlenmesinde en önemli olgu zincirin halkasından birisini ortadan kaldırmakla başlar.
İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları olarak bir iş kazasının önlenmesinde uygulamış olduğumuz metodu COVİD-19 Vakasında da uygulayarak başarıyı sağlayabiliriz.
Eğer; Korona Virüs (COVİD-19) PANDEMİ vakası ile gelen Tehlike ve Risk Haritasını okuyamaz isek, çoğu kere işe nereden başlayacağımızı, toplumumuzun sağlığını olumsuz etkileyen bu TEHLİKE kaynağıyla nasıl baş edeceğimizi koordine etmekte zorlukla karşılaşacağız.
Bu Bağlamda: Ele alınacak En Önemli Olan Şey; Bakış Açımızı aynı İş Sağlığı ve Güvenliğinde olduğu gibi, Tehlike Ve Risk Yaklaşımına Uygun Hale Dönüştürmektir.
Bunun İçinde Toplum İçerisinde Sağlığını Koruma Yönünde, Risk Yaklaşımı Ve Risk Değerlendirme Kültürü Oluşturulmalıdır.
Diğeri önemli olan İse; Korona Virüs Vaka Oluşumunu tetikleyen hasta Zincirinin Oluşumuna Mani Olmaktır
Çünkü biz RİSK UZMANLARI Biliriz ki; Hastalıkta bir tehlikedir ve Beş Temel Nedenin Arka Arkaya Dizilmesi Sonucu Meydana gelir. Bu Beş Temel Faktöre OLAY ZİNCİRİ Denir. Bunlardan Biri Olmadıkça Bir Sonraki Meydana Gelmeyecektir. Ve Zincir Tamamlanmadıkça Hastalık oluşmayacaktır.
İNSANOĞLUNUN DEĞİŞTİRİLEMEZ YAPISI
İnsanın tabiat şartları karşısında yaratılıştan gelen zayıflığı hastalanmanın ilk temel sebebidir. Eğer insanlar tabiat karşısında bu kadar zayıf olmasaydı hastalıkta olmazdı. Bu sebeple bir basit grip, üşütme, yaralanma gibi vaka hastalık olaylarının bir insan ömrü boyunca önlenebilmesi mümkün değildir.
SOSYAL İLİŞKİLERİ VE KİŞİSEL KUSURLARI
İnsan sosyal bir varlık olması nedeniyle etrafı ile ilişkilidir. Bu nedenle, toplu ile olan bağını kolay kolay koparamaz. Bu durum onu bulaş hastalıklara karşı korumasız kılar. Bir diğer özelliği ise kusurlarıdır. Bunları da genel olarak, Dikkatsizlik, ihmalkârlık, Pervasızlık, Asabiyet, Dalgınlık, Önemsemez lik ve ihmal gibi kişisel kusur başlıkları altında toplayabiliriz. Bu durumlar Hastalığın ikinci temel sebebini oluşturmaktadır. Bu kusurlar ve içerisinde bulunulan sosyal ilişkiler zayıflığın kişisel boyutu olup, şahsın yanlış ya da gereksiz hareket yapmasına neden olur.
HATALI DAVRANIŞ –YANLIŞ ORTAM
İnsanın Sosyal İlişkilerinin ve şahsi kusurlarının bir bulaş hastalığa sebep olabilmesi için bulaş vakası için getirilmiş olan kurallara aykırı şekilde hareket etmesi gerekir..
Ancak yalnız başına bu hastalığın içerisinde olması, bulaşın başka birisine geçmesine sebep olmaz. Bulaşın meydana gelmesi için bir başkası ile korumasız olarak temas halinde olması gerekir.
Bulaş ancak bu iki hususun aynı anda üst üste gelmesi hallerinde oluşur. Üçüncü Halka bulaş hastalığında en zayıf halkadır. Çünkü 1 ve 2. halkalar insan ile ilgili hususlardır ve güvenlik bilimi, insan ile uğraşmanın etkili sonuçları olacağını kabul eder.
Bu nedenle biz iş sağlığı ve güvenliği uzmanları, ilgili sorumluların ilk yapacağı işin
HATALI DAVRANIŞ –YANLIŞ ORTAMLARI tespit ederek bunları ortadan kaldırmaya çalışırız.Çünkü biz biliriz ki, Bulaş Hastalıkları da Tıpkı Kazaların Oluşumunda Olduğu Gibi %98 Önceden Önlenebilmesi Mümkündür.
Bulaş hastalıkların % 88’i HATALI davranışlardan, %10’u YANLIŞ ORTANLARDAN , %2’si insan oğlunun genetik yapısı, geçmiş hikayesi ve sebebi bilinmeyen olgulardan kaynaklanmaktadır.
Bu prensip uyarınca; tıpkı İş Sağlığı ve İş Güvenliği çalışmalarında olduğu gibi özellikle insan davranış biçimi engellenerek, taşınan bulaşıcı hastalığın başka birisine bulaştırılmasına engel olunabilir.
HASTALIĞIN KİŞİYİ ETKİLEMESİ
Yukarıda belirtilen üç unsurun arka arkaya gelmesi de önceden bulaş hastalığının karşı tarafa geçmesi ve hastalığın doğması için kâfi değildir. Bir de hastalığın bütün unsurları ile gerçekleşmesi, hastalığın karşı tarafta bir rahatsızlığa yol açabilmesi için de virüsün bulaş için öngörülen unsurlarının ( Aksırma, Öksürme, tıksırma vb.) oluşumuna ihtiyaç vardır. Bu da Korona Virüs (COVİD-19 ) BULAŞ vakasına ilişkin zincirinin dördüncü halkasını teşkil eder
HASTALANMA
Korona Virüs (COVİD-19 ) Vakasının tanımına uygun olması için; Hasta üzerinde ki TANI ve TEŞHİS Safhasının, TEST Safhasının (www.detamsağlık.com.tr ) ( POZİTİF) ) sonuçlanması gereklidir. Bu husus Hastalık zincirinin son halkasıdır.
Hastalık Öncesi Kişi/Kişilerde Yaratacağı Etkinin Büyüklüğü Kişinin Korunması/Toplumdan Ayrılması İle Doğru Orantılıdır Bir yıllık yeni bir vaka olmasına karşın, yapılan istatistikler, öngörülen tedbirlerin uygulanması durumunda hastalığın %98 ’ inin kolayca önlenebileceğini, % 2’sinin de hastanın kronik durumuma göre önlenmesinin mümkün olamayacağını göstermiştir.
GÖRÜŞ VE ÖNERİMİZ
Bu bağlamda; Önerimiz. Devletimizin, 6331 Sayılı İş Güvenliği Kanununda yer alan İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyoneli istihdamında uygulanmakta olan AZ TEHLİKELİ, TEHLİKELİ ve ÇOK TEHLİKELİ İşyeri uygulamasını, COVİD-19 un yaygın olduğu bu dönemde işyerleri arasında hiçbir ayırım olmaksızın, bütün işyerleri için ACİLEN uygulamaya koymasıdır.
Küçük işletmeler için oluşacak maliyetin, 10 dan az işyerlerinde uygulandığı gibi devlet tarafından ( İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ve/veya SGK Nezdinde oluşan İŞ KAZLARI/MESLEK HASTALIKLARI kesintilerinden) karşılanması mümkündür.
Bu uygulama ile Hastalığın artmasında önemli bir yeri olan 10 ‘ dan AZ İŞÇİ ÇALIŞTIRAN LOKANTA, RETORANT, FIRIN, KUAFÖR, MANAV, KASAP, TİCARİ İŞLETME, VB. İŞYERLERİ İLE; 50’ DEN AZ OLAN İŞÇİ ÇALIŞTIRAN İŞLETMELERDE Meydana gelebilecek hastalık zincirin 3 halkası alınacak PROAKTİF TEDBİRLER İLE kırılmış olacağından dördüncü halka ile olan bağı koparılmış olacaktır.
Çok küçük bir hesapla 1 milyon küçük işletmenin 1 çalışanın 4 kişilik bir aile bireyleri ile temasının geometrik sayılarla yayılması önlenmiş olacaktır.
Dr. İbrahim OĞUR
Baş İş Müfettişi
Sağlık ve Güvenlik Uzmanı